melul ne demek?
Kökeni: Arapça
- Boynu bükük, zavallı, yoksul.
Garipler köyü az çok çıplak ve kayalık bir yar ortasında sıkışmış, ıssız ve melul duruyor.
M. Ş. Esendal - Hüzünlü, mahzun.
- Usanmış, bıkmış.
- Üzgün.
- Bezmiş.
melul mahzun
- Çok üzgün, sıkıntılı, ağlamaklı bir biçimde
melulane
- Acıklı ve mahzun bir halde. (Osmanlıca'da yazılışı: melulâne)