mellowness of soil ne demek?

  1. Toprak tavı

toprak

  1. Topraktan yapılmış
  2. Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü.
  3. Ülke
  4. Arazi, tarla.
  5. Kara.
  6. Kimyasal, fiziksel ve biyolojik faktörler etkisiyle oluşmuş, organik ve mineral maddelerin değişim ve karışımından meydana gelmiş olan litosferin gevşek kısmı.
  7. Yer kabuğunu oluşturan kayaçların fiziksel ve kimyasal etkilerle ufalanması sonucu oluşan yüzey tabakası.
  8. 1. yerkabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. ülke, memleket. 3. işlenmiş arazi.
  9. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü.
  10. Ülke, memleket.

mellowness

  1. Yumuşaklık
  2. Tatlılık
  3. Olgunluk

mellow

  1. Olgun
  2. Yıllanmış (şarap) dolgun, yumuşak, tatlı (ses veya renk)
  3. İyi huylu, hoş tabiatlı
  4. Keyifli
  5. Yumuşak (toprak)
  6. Olgunlaşmak
  7. Yumuşatmak, yumuşamak

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

soil

  1. Toprak
  2. Kirlenmek, lekelenmek
  3. Kirletmek, lekelemek
  4. Hayvanları taze otla beslemek, semirtmek.
  5. Ülke
  6. Gelişme ortamı, yuva
  7. Namusuna leke sürmek
  8. Leke, kir
  9. Çirkef, pislik, çöp
  10. Gübre.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mellownessmellowmellowedmellmellamellahmellahamellahanofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın