meleke ne demek?
- Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık
Tahmin yapmaya yapmaya ya bu melekem büsbütün körleşirse...
H. TanerBütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim.
N. F. Kısakürek - Yeti.
- Yelken makarası.
- Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve meharet.
- Bk. yeti
- Faculty.
- Natural faculty yeti.
- Skill.
- Proficiency.
- Experience.
- Mental power.
- Aptitude.
- Bent.
- Knack.
- Acquired skill.
- Expertise.
- Craft.
yeti
- İnsanda bulunan, bir şeyi yapabilme gücü, meleke.
- Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke.
- Geleneksel olarak bellek, usavurma, algılama ya da imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri. a. bk. zihinyetileri.
- Faculty.
- Large hairy humanoid creature said to live in the Himalayas.
- Abominable snowman , yeti.
- Power.
- Power meleke.
- Yeti, Tibet kar adamı (Tibet)
- Tibette yaşadağı farz olunan korkunç kar adamı.
meleke ruhiyatı
- Bk. yeti ruhbilimi
melek
- Kur’an-ı Kerim’de toplam 98 ayette geçmektedir.
- Allah’ın emirlerine tam itaat eden varlıklar.
- Halim, selim güzel huylu kimse.
- Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık.
- Terbiyeli, uysal kimse.
- Allah ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık.
- Allah’ın nurdan yarattığı varlıklar.
- Yüzü, huyu güzel olan kimse.
- Nurdan yaratılmış, fıtratları safi, masum mahluk.
- Cherub.