mekanizma ne demek?
- Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm.
- Oluş, ortaya çıkış, işleyiş
Oyunların mekanizmasını sezince tekdüzeleşiyor birden dünya.
H. Taner - Belli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ veya parçalar birleşimi, sistem, düzenek.
- Organların işleyiş biçimi
Akıl, henüz insan mekanizmasındaki tam yerini bulmamıştır.
F. R. Atay - Belirli sorunları çözmek ya da belirli sonuçları elde etmekte kullanılan, canlıda aşağı yukarı kökleşmiş davranış kalıpları.
- Bk. işleyiş
- Düzenek
- Tüfeğin kubuzu/gövdesi içinde ileri geri hareket ederek fişeği namluya yerleştiren, iğne ve kilidi bünyesinde bulunduran düzenek.
- Lat. Bir şeyin makina kısmı.
- Machinery.
- Machine.
- Fitting.
- Contraption.
- Movement.
- Works.
- Mechanism.
işleyiş
- İşleme işi veya biçimi.
- Bir işlerge gibi birlikte çalışan uyumlu kesimler dizgesi.
- Bir işlerge gibi birlikte çalışan uyumlu kesimler dizgesi.
- Operation.
- Mechanism.
- Treatment.
- Working.
- Vorrichtung
- Mécanisme
mekanizma başı
- Mekanizmanın ateşleme iğnesi deliği bölgesinde bulunan parçası.
mekanizma başı izi
- Kapsül ve kovan dip tablası üzerinde mekanizma başı tarafından bırakılan iz.