medeni ne demek?
Kökeni: Arapça
- Kentlileşmiş, kırsallıktan kurtulmuş, uygar
Orada medeni bir insan gibi yaşamak, hasılı oraya yerleşmek istiyordu.
Y. K. Beyatlı - Uygar biçimde
Çok ayıp oldu; sözlerini, istediğini daha medeni anlatabilirdi.
K. Korcan - Şehirli, şehir halkından olan.
- Terbiyeli, görgülü, kibar, ince, nazik.
- Medine'li, Medine'ye mensup
- Bk. uygar
- Faziletli, terbiyeli, kibar.
- Bir memleketle ilgili olan
- Civilized.
- Civil.
- Urbane.
uygar
- Fikir, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük bir gelişme göstermiş olan, medeni, mütemeddin.
- Kültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medeni (kimse)
- Uygarlık düzeyine ulaşmış olan. bk.uygarlık,uygar toplum, krş. ilkel toplum.
- kültürlü, eğilimli, görgülü, medeni
- Kültürlü, eğitimli, görgülü, medeni.
- Civil.
- Humane.
- Civilized medeni.
- Civilized.
- Civilisé
medeni cemiyet
- Bk. uygar toplum
medeni cesaret
- Courage, moral.