mazbata ne demek?
- Tutanak.
- Sert, gücendirici, kırıcı
Ömründe bir defa kimseye dürüşt bir söz söylememişti.
Y. K. Beyatlı - Bir toplantıda konuşulanların neticesinin yazılı şekli. Kararname.
- Official report signed and submitted by a committee or group.
mazbata muharriri
- Bir komisyon kararının gerekçesini kaleme alan üye.
mazbut
- Ele geçirilmiş, zapt edilmiş.
- Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş.
- Unutulmamış, hatırda kalmış.
- Düzenli, düzgün, beğenilen
- Doğa olaylarından etkilenmeyecek biçimde korunmuş olan (yapı).
- Zabtolunmuş, elegeçirilmiş.
- Morally upright.
- Disciplined and orderly (person.
- Recorded.