maslahat ne demek?
- İş, önemli iş, mesele.
- Erkeklik organı.
- 1) iş, durum. 2) kamu yararı.
- İş, mes'ele.
- Affair, business; cock.
maslahatbın
- İş yapabilen. İş görmesini bilen. (Osmanlıca'da yazılışı: maslahatbîn)
maslahatgüzar
- Bir büyükelçinin temsilci olarak bulunduğu ülke dışına çıkması durumunda veya o ülkeye gelmesinden önce ona vekâlet eden diplomat, işgüder.
- İş bilir. (Osmanlıca'da yazılışı: maslahatgüzâr)
- Charge d'affaires.
- Chargé d'affaires işgüder.
- Chargé d'affairs.