mamur ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bayındır
Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri.
Karacaoğlan - Şenlikli, imar edilmiş, işlenmiş.
- İmar edilen, tamir edilmiş.
- Güzel.
- Osmanlıca'da yazılışı: ma'mur.
- Properous.
- Populous and thriving.
- Which has been developed.
bayındır
- Gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı, imar edilmiş, mamur (yer), abat.
- Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri.
- Güzelleştirilmiş, geliştirilmiş, imar edilmiş.
- İyilik yapmayı seven, iyiliksever.
- Mübarek, uğurlu, nimetli.
- Zengin, mamur.
- imar edilmiş, mamur
- Mamur, şenlikli.
- Cultivated.
- Developed.
mamure
- Osmanlıca'da yazılışı: ma'mure.
- Ma'mur olan yer.
- Şehir, kasaba.
- Bayındır yer, bayındırlık.
- İnsanların bulunduğu bayındır yer.
mamuriyet
- Bayındırlık, ma'murluk. (Osmanlıca'da yazılışı: ma'muriyet)