makul ne demek?
Kökeni: Arapça
- Akla uygun, akıllıca.
Makul bir teklif.
- Akıllıca iş gören, mantıklı.
Bu pozisyon için makul biri gibi görünüyor.
- Belirli.
Tutuklanan kişilerin makul süre içinde yargılanmayı ... isteme hakları vardır.
Anayasa - Aşırı olmayan, uygun, elverişli.
Ev fiyatları makul seviyelere indi.
- Akla yakın, aklın kabul edeceği.
- Akla uygun iş gören, anlayışlı, mantıklı.
- (Kavl. den) Denilmiş, söylenilmiş.
- Osmanlıca'da yazılışı: ma'kul.
- Bk. usasığar
- Ussul, ussal.
Reasonable.
Fair.
Acceptable.
Just.
Moderate.
Level.
Logical.
Comprehensible.
Conceivable.
Judicious.
Plausible.
Possible.
Probable.
Sane.
Sensible.
Sober.
Sober-minded.
Admissible.
Advisable.
Decent.
Feasible.
Modest.
Palatable.
Rational.
Valid.
Amenable.
Amenable to reason.
Down to earth.
Tenable.
akla
- Eli kesik.
usasığar
- Ortalama us ölçülerine uygun düşen ya da mantık yoluyla sınanabilen.
Reasonable.
makul alem
- Bk. düşünülür dünya
makul bir şekilde
Reasonably, understandably.