maksatlı ne demek?
- Bir amacı olan.
- Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak.
- Purposeful.
- Done or said with an aim in mind.
- Done or said in order to hurt somebody.
- Intentional.
- Purposive.
- Studied.
- Witting.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
maksatlı sondaj
- Bk. yönsemeli örnekleme
maksat
- İstenilen şey, amaç, gaye, erek
- Intention.
- Purpose.
- Intent.
- Object.
- Design.
- Goal.
- Meaning.
- Plan.
- Point.