mahsul ne demek?
- Ürün.
Ankara'ya geldiği zaman Hacı Bayram'ı müritleriyle ovada mahsul toplarken görür.
A. H. Tanpınar - Verim.
- Ortaya çıkan, elde edilen şey
Her yeni âlem bir eski kıyametin mahsulü değil midir?
Y. K. Karaosmanoğlu - Husul bulan. Hasıl olan.
- Vintage.
- Ingathering.
- Product.
- Produce.
- Crop.
- Outturn.
- Production.
- Result.
- Harvest.
- Yield.
- Fruit.
- Emblements.
- Fructus.
- Growth.
- Increase.
- Spoils.
mahsul ihtiraı
- Bk. nesne bulgusu
mahsul toplamak
- Reap