mırıldanmak ne demek?
- Alçak sesle kendi kendine bir şeyler söylemek
Bir hasta çocuk gibi mırıldanıyor.
H. E. Adıvar - Alçak sesle şarkı söylemek
Eve dönünce yatakta uyuyuncaya kadar hep o şarkıları mırıldanıyordu.
O. C. Kaygılı - Ancak yanındakinin duyabileceği bir biçimde konuşmak
Mescidin önünde mırıldanarak söylediğini açık olarak tekrarladı.
T. Buğra - Bleat.
- Burble.
- Mumble.
- Murmur.
- Mutter.
- To babble out.
- To mutter.
- To mumble.
- To grumble.
- To murmur.
- To burble.
- To croon.
- To bumble.
- To hum.
- To mutter to oneself.
- To mumble to oneself.
- To murmur complainingly.
- Babble.
- Bumble.
- Maunder.
- Squeal.
- Whimper.
mırıldanma
- Mırıldanmak işi.
- Murmuration.
- Murmur.
- Patter.
mırıldanmamak
- (neg. form of mırıldanmak) mutter, grumble, murmur, coo, fret and fume, grizzle, hum, mump, pur, purr.