müteselsil alacaklılar ne demek?
- Joint creditors
joint
- (argo) gece kulübü; bar; lokanta
- Eklem
- Bitiştirmek, eklemek, raptetmek
- Birleştirmek
- İki eklem arasındaki kısım
- Birleşmiş, bitişmiş
- Müşterek, ortak
- İki kemiğin birleştiği yer, oynak yeri
- Ek veya oynak yeri yapmak
- Ek, ek yeri
müteselsil
- Zincirleme.
- Dayanışmalı (solidarisch, solidaire). ~ borç: dayanışmalı borç. ~ kefalet: dayanışmalı boyunluluk. ~ mes'ûliyyet: dayanışmalı sorumluluk, dayanışmalı sorum.
- Birbirini takib eden. Zincirleme, arasız, uzayıp giden.
- In continuous succession.
- Uninterrupted.
- Joint.
- Continuous.
- Consecutive.
- Serial.
- Solidary.
müteselsil borç
- Birden çok borçlunun, her birinin ayrı ayrı tamamından sorumlu bulundukları borç.
- Bir borç ilişkisinde birden fazla kişinin alacaklıya karşı her birinin borcun tamamından asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğu borç.
- Joint debt.
- Solitary obligation.
- Solidary obligation.
alacaklı
- Birinden alacağı olan (kimse), borçlu ve verecekli karşıtı
- Alacak hakkına sahip olan gerçek veya tüzel kişi.
- Creditor.
- Unpaid.
- Claimant.
- Encumbrancer.
- Obligee.
- Payee.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
müteselsilmüteselsil borçmüteselsil borçlularmüteselsil kefaletmüteselsil kefilmüteselsil sorumlulukmüteselsil suçmüteselsilenmütesellimüteselli olmakmütesellihmütesellihınmütesellimmütesebbibmütesebbitmüteseccidmüteseffihmüteseffilalacaklılar hesabıalacaklılar sayışımıalacaklılarla anlaşmaalacaklılıkalacaklıalacaklı bakiyealacaklı çıkmakalacaklı faizalacaklı hesap