mükedder ne demek?
Kökeni: Arapça (mukedder)
- Üzgün
Şimdi artık, meyus ve mükedder yaşayıp gidiyoruz.
N. Meriç - Kederli. Sıkıntılı.
üzgün
- Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder
- Afflicted.
- Aggrieved.
- Bleak.
- Careworn.
- Chagrined.
- Crestfallen.
- Dejected.
- Downcast.
- Downhearted.
mükedder olmak
- Üzülmek, kederlenmek.
mükedderane
- Mükedder olan bir kimseye yakışır surette. (Osmanlıca'da yazılışı: mükedderâne)