müdafaa ne demek?
Kökeni: Arapça
- Savunma, koruma
Bu kuyruk acısıyla kendilerini müdafaaya kalkıştılar.
A. H. Çelebi - Bir hücuma ve zarar veren bir harekete karşı durmak. Def'etmek. Savmak.
- Defans
- Bk. savunma söylevi
- Bk. savunma
- Defence
- Koruma.
- Plea.
- Defense.
- Protect.
- Maintain.
- Safeguard.
- Screen.
- Ward.
- Pleading.
- Legal arguments.
- Counter plea.
- Defence defense.
- Apologia.
savunma söylevi
- Bir avukatın mahkemede, bir davâyı savunmak için verdiği söylev. bk. Tüze sözenliği.
- Plaidoyer
müdafaa eden
- Savunan
- Detensive
müdafaa etmek
- Savunmak, korumak