müştak ne demek?
Kökeni: Arapça
- Başka bir kelime veya kökten türemiş, çıkmış.
- Arzu ve iştiyak gösteren, fazla istekli.
- Özleyen,- göreceği gelen, can atan.
- Özleyen, göreceği gelen.
- Türev.
- Bk. türev
- İştiyaklı.
türev
- Türemiş veya üretilmiş şey.
- Yapım ekiyle kurulmuş kelime, müştak: Sev-gi, sev-in-mek, göz-lük gibi.
- Bir madde üzerinde yapılan kimyasal işlemler sonucu elde edilen bir başka madde.
- Değişken artması sıfıra giderken, fonksiyonun artmasının değişken artmasına oranının limiti.
- (Derleme., türeme, türeme kelime, türemeli kelime, türemiş kelime Yapım ekiyle kurulmuş sözcük: Sevinç (sev-inç), sevgi (sev-gi), sevinmek (sev-in-mek) , söylenti (söyle-n-ti), başlangıç (baş-lan-gıç), gözlük (göz-lük), evli (ev-li) vb.
- Bir işlevin değişiminin, bağlı olduğu değişkenin değişimine oranının, değişim aralığı sıfıra giderken vardığı erey.
- oluşan, ortaya çıkan, türeyen
- Oluşan, ortaya çıkan, türeyen.
- Involution.
- Differentiation.
müştak fiil
- Bk. türemiş fiil
- Bk. türemiş eylem
müştak isim
- Bk. türemiş ad