linearly independent set ne demek?
- Doğrusal bağımsız küme
doğrusal
- Bir doğru ile ilgili olan.
- Bir doğruyu izleyen.
- Bir doğrunun denklemi birinci dereceden olduğunda birinci derece ifadelerine genel olarak verilen sıfat.
- Linear.
linearly independent system
- Doğrusal bağımsız sistem
linearly independent
- Doğrusal bağımsız
independent
- Maddi yönden bağımsız
- Bağımsız, özgür, hür
- Başlı başına, ayrı
- Kendi geliri ile geçinebilen
- Serbest, kendi geçimini sağlayan
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
linearly independent systemlinearly independentlinearlylinearly dependentlinearly dependent setlinearly dependent systemlinearly dependent vectorslinearly ordered classlinearly ordered relationlinearly ordered setlinearlinear acceleratorlinear algebraic equationlinear arraylinear associative algebraindependentindependent accountantindependent antagonismindependent auditorindependent candidateindependent chuckindependent circuitsindependent clientindependent criteriaindependent current sourceindependenceindependence dayindependencyindependance of patents