leziz ne demek?
Kökeni: Arapça
- Hoş, güzel, zevkli, latif
Bunun öte tarafında hayalî, leziz bir âlem mevcuttur.
M. Ş. Esendal - Lezzetli, tatlı, hoşa giden.
- Tadı hoş ve güzel olan.
- Tadı güzel, lezzetli.
- Delicious.
- Scrumptious.
- Tasty.
- Delightful.
- Very pleasant.
- Zestful.
leziz lokma
- Delicacy.
leziz şey
- Dainty.