levazım başçavuşu ne demek?
- Supply sergeant.
supply
- Başkasının yerine bakan, vekil
- Esnek olarak, kendini duruma uydurarak
- Sağlamak, tedarik etmek, temin etmek
- İhtiyacı karşılamak
- Tatmin etmek
- Telafi etmek, yerini doldurmak
- Bir makamı işgal etmek
- Tedarik, teçhiz
- Mevcut
- Karşılayan, sağlayan, tedarik eden
levazım
- Değişik iş kollarında gerekli olan şeyler, araç ve gereçler
- Gerekli araç ve gereçleri sağlayan büro
- Ordunun lojistik hizmetinde bulunan bütün malzeme veya bu malzemeyi sağlayan bölüm
- Gereç (bk. mâ-lezime).Dgr.: kontrol
- İhtiyaç maddeleri. Lüzumlu madde.
- Necessities.
- Requisites.
- Material.
- Equipment.
- Paraphernal property.
levazım sınıfı
- Silahlı kuvvetlerin, silah ve cephanenin dışında kalan yiyecek, giyecek vb. gereksinimlerini sağlayan asker sınıfı.
- Commissariat.