lecerem ne demek?
- Mutlak suretle.
- Elbette, kesinlikle.
- Şüphesiz.
- Mutlaka.
- Absolutely
mutlak
- Salt
- Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık.
- Kesin olarak, kesinlikle, mutlaka.
- Bk. saltık
- Saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
- Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.
- Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest.
- Peremptory.
- Positive.
- Sure.
leceb
- Avaz, ses, savt.
lecebe
- (C.: Elcab-Licab-Lecebat) Doğurduktan dört ay sonra sütü çekilmiş davar.