laser induced fluorescence ne demek?
- Lif
lif
- Her türlü maddeyi oluşturan çok ince ve uzun parça
- Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti veya türlü ipliklerden yapılmış örgü.
- Tel.
- Sentetik veya doğal hammadde kaynaklı, ince ve ipliksi yapı.
- Bk. tel
- Kağıt, kumaş veya ip yapımında kullanılan, uzun şerit halinde bitki hücresinden veya dokusundan oluşmuş ve pamuk, yün, ipek, keten gibi doğal ham maddelerden elde edilmişse "doğal elyaf", yapay olarak hazırlanmış polimer esaslı olması halinde "yapay elyaf" veya "sun'i elyaf" terimlerinin kullanıldığı bir malzeme.
- Ham selüloz.
- Hurma çöpü.
- The fiber by which the petioles of the date palm are bound together, from which various kinds of cordage are made.
- Planar Laser Induced Fluorescence.
laser
- İzgenin görünür ışık ya da buna yakın bölümünde çalışan, dalga uzunlukları mikronla ölçülen, güçlü, son kertede yöneltilebilir, tek renkli ve bağdaşık bir ışık demeti oluşturan, bu özelliklerinden dolayı işleyimde ve ırakiletişimde kullanılan bir maser, yani optik maser. (Laser sözcüğü light amplification by stimulated emission of radiation = uyarılmış ışınım yayınıyla ışık güçlendirme sözcüklerinin ilk harflerinden türetilmiştir).
- Laser, optical maser.
- Laser(strahl)
- Laser, optique maser
- Lazer
- (fiz.) leyzer, ışık dalgalannı kuvvetlendiren veya üretebilen bir çeşit meyzer.
laser beam
- Lazer ışını
induced
- Uyarılmış
- İndüklenmiş
- Tesir edilmiş
fluorescence
- Bazı cisimlerin ışık ve röntgen ışınlarına arzedilince kendiliklerinden çeşitli renklerde ışıklar saçma niteliği, flüorışı
- Floresan, flüorışı
Türetilmiş Kelimeler (bis)
laserlaser beamlaser beam drillinglaser depilationlaser devicelaser epilationlaser fusionlaser guided bomblaser gunlaser in situ keratomileusislaselasegue belirtisilasegue signlaslas ülkesilas vegaslasalasafinducedinduced abortioninduced cavinginduced chargeinduced consumptioninduced conversioninduced currentinduced fit modelinduced fit theoryinduced investmentinduceinduce to speakinducable enzmyindubitableindubitably