lambalamak ne demek?
- Lamba ışığıyla incelemek.
- Kapı ve pencere kenarlarına girinti açmak.
- To candle.
- To rabbet, cut a rabbet in; to mortise, cut a mortise in.
lamba
- Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet
- Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul.
- Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti.
- Bk. boru
- Bk. ışıtaç
- Işık üretmek için yapılmış yapay kaynak.
- Bk. lamba
- Kapı, pencere ya da kapak kenarlarına açılan, genellikle dikaçılı girinti.
- Lamp.
- Bulb.
lambalama
- Lambalamak işi.
lambalı
- Herhangi bir sayıda lambası olan.
- Lamba ile çalışan.
- Birbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış.
- Rabbet, mortice, mortise.