lüle lüle ne demek?
- Kıvrımları olan, kıvrım kıvrım
Halamın bir kucak, sapsarı, lüle lüle saçları vardı.
O. Kemal Curled, tressed.
lüle lüle saç
Corkscrew curls, crimp.
lüle taşı
- Doğal magnezyum silikat, lüle taşı, Eskişehir taşı, Magnezit.
- (Heykel) Heykel ve ağızlık gibi çeşitli eşyaların yapımında kullanılan, ıslatıldığında işlenmesi kolay bir çeşit taş.
Sea-foam.
Écume de mer
lüle
- Bükülmüş, dürülmüş şey.
- Tütün çubuğu, pipo, nargile vb.nin ucuna takılan, tütün konulan yuva
- Su akan musluksuz boru
- Osmanlı İmparatorluğu çağında çeşmelere takılan ve belli bir süre içinde belli ölçüde su akıtan boru.
- Yapağı buklesi.
Curl.
Lock.
Ringlet.
Pouffe.
Pouf.