kuyu ne demek?
- Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu.
H. Taner - Toprağa kazılan derince çukur.
- İçinden çıkılamayan durum veya yer.
- Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu.
- Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur.
Well.
Shaft.
Bore.
Coalpit.
Draw well.
Oil well.
Deep hole.
Wellhole.
Puit
kuyu açmak
- Kuyu yapmak.
Drill.
kuyu bileziği
- Su kuyusunun ağzına oturtulan tek parça yontma taş.