kuytuluk ne demek?
- Kuytu olma durumu
Mehtapta, çardak altlarının gemi tentesi gibi beyazımsı bir kuytuluğu var.
R. H. Karay - Kuytu, sessiz yer
Parkın ötesinde berisindeki küçük kuytulukları, bu saatte bazı işsizler işgal ederlerdi.
Kemal Bilbaşar
kuytu
- Issız, sessiz ve göze çarpmayan (yer)
- Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer).
- Sessiz, ıssız, tenha (yer).
- Güneş ışığı almayan (yer).
- Snug.
- Cosy.
- Out-of-the-way.
- Nook.
- Quiet and secluded.
- Off the beaten path.
kuytu
- Issız, sessiz ve göze çarpmayan (yer)
- Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer).
- Sessiz, ıssız, tenha (yer).
- Güneş ışığı almayan (yer).
- Snug.
- Cosy.
- Out-of-the-way.
- Nook.
- Quiet and secluded.
- Off the beaten path.
kuytu yan
- Bir kumulun esen egemen yellere görekuytu yanı.
- Lee side.
- Leeseite
- Face sous le vent,