kuyruklu ne demek?
- Kuyruğu olan.
- Akrep
Sandığın üstündeki ikinci yatağı kucaklayıp kaldırdığı sırada bir kuyruklu, yatağın altından fırladı, sandığın gerisine doğru hızla kaçtı.
N. Cumalı Bkz. kaudatus
Walloping.
Whacking, whopping.
Tailed.
Caudate.
Having a tail.
kaudatus
- Kuyruksu
- Kuyruk gibi
Caudatus.
Caudatus
kuyruklu buyrultu
- Defterdarın kuyruklu imzasını taşıyan ve sadrazamın onayı ile yürürlüğe giren ödeme buyruğu.
kuyruklu ceket
Tailcoat