kutupsal çekirdek ne demek?

1. Polar kernel.
2. Noyau polare

polar

1. Kutup.
2. Kutuplanma gösteren veya kutuplu.
3. Su gibi üzerinde pozitif veya negatif yük taşıyan suda çözünen moleküller veya gruplar.
4. Of or pertaining to one of the poles of the earth, or of a sphere; situated near, or proceeding from, one of the poles; as, polar regions; polar seas; polar winds.
5. Of or pertaining to the magnetic pole, or to the point to which the magnetic needle is directed.
6. The right line drawn through the two points of contact of the two tangents drawn from a given point to a given conic section.
7. The given point is called the pole of the line.
8. If the given point lies within the curve so that the two tangents become imaginary, there is still a real polar line which does not meet the curve, but which possesses other properties of the polar.
9. Thus the focus and directrix are pole and polar.
10. Of or near the North or South Pole.

kutupsal

1. Kutupla ilgili.
2. Polar.
3. Arctic.

kutupsal açı

1. Düzlemsel kutupsal koordinat sisteminde, x ekseni ile noktanın kutupsal yarıçapının oluşturduğu açı.
2. Polar angle.
3. Angle solide polaire

çekirdek

1. Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum.
2. Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
3. Ağaçlarda soyulmayan bölüm.
4. Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik.
5. Atom çekirdeği.
6. Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve.
7. Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü.
8. Hücrelerin çoğunda bulunan, genetik bilgiyi taşıyan zarla çevrili organel.
9. Ökaryot hücrelerde bir veya daha fazla sayıda bulunan kalıtım materyali olan DNA ile çeşitli organik ve inorganik maddeler kapsayan çift zarla çevrelenerek sitoplazmadan ayrılmış olan hücre organeli, nükleus.
10. Hücrenin metabolizma fazında sitoplazmadan çift çekirdek zarı aracılığıyla ayrılan, DNA ile çeşitli organik ve inorganik maddeleri içeren hücre bölümü, nükleus.

Türetilmiş Kelimeler (bis)