kutub ne demek?
- Bk. kutup
- (Kutb. C.) Kutublar.
kutup
- Yer yuvarlağının, Ekvator'dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri
- Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri
- Gök küresinin, dolayında döndüğü varsayılan eksenin iki ucundan her biri.
- Elektrik akımını oluşturan gerilim ayrılığının en yüksek dereceyi bulduğu iki noktadan her biri.
- Bir mıknatıs demirinin iki ucundan her biri.
- Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse
- Bir gökcisminin, gökküresinin, bir yıldızlar topluluğunu içine alan bir dizgenin dönme ekseninin bu cismi, küreyi ya da dizgeyi deldiği iki noktadan her biri.
- Bk. eksenucu
- Bk. ucay
- Bk. karşıtuç
kutub mihveri
- Bk. kutuplar ekseni
kutu
- İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap
- Bu kabın alabildiği miktarda olan.
- Elektrik akımı devrelerinde birleştirme yapmak, akımı bir veya daha fazla kollara ayırmak için kullanılan araç, buat.
- Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap.
- Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz.
- Makaraların korunması, saklanması, sıralanması için yerleştirildikleri amüminyum, paslanmaz çelik ya da yoğruktan, yassı ve yuvarlak kap. (Ayrıca, bir makaralık film taşıdığından, makara gibi film uzunluk birimi olarak da kullanılır. Birkutu film, 35 mm'lik fimlerde,
- 000 ayaktır (yaklaşık 300 m)
- Büyük göstericilerde, aygıtın üst ve altında yer alan, verici ve alıcı makaraların takıldığı, kapaklı yuva.
- Sudan veya bir yoldan geçme.
- Canned.