kura ne demek?
- İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, sıralama, ad çekme
Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu.
N. Cumalı - Bk. adçekimi
- Bk. adçekme
- 1. cesur. 2. çelik. 3. toprak içinde bulunan büyük taş.
- Talih denemek maksadı ile çekilen kapalı pusla veya fal açma. (Osmanlıca'da yazılışı: kur'a)
- (Karye. C.) Karyeler, köyler, kasabalar.
- İbadet eden.
- [Kura River] course, class, rate of exchance, rate, courtship, flirt, suit, wooing, attention, court, flirtation, par, pass, rush, addresses.
- Draw.
- River in western Asia; rises in northeast Turkey and flows to the Caspian Sea.
- Drawing of lots.
- Conscription.
- Lot cast or drawn.
- Conscription based on a drawing of lots.
- Lottery.
adçekimi
- Yalınç rastlantılı örneklemede, nicelenmiş evren birimleri dizelgesinden eşit kazanı ilkesine uygun örnek seçme yollarından biri. bkz. kazanı.
- Lottery.
kura çekmek
- Adçekmek.
- Cast lots, draw, ballot, draw lots, take pot luck.
kura efradı
- Kura neferleri.