kronik işsizlik ne demek?
- Yapısal işsizliğin önlenemediği ve süreklilik kazandığı durum.
- Chronic unemployment.
kronik işkembe asidozu
- Geviş getirenlerde uçucu yağ asitlerinin özellikle propiyonik asit üretiminin ve emiliminin artışı ve salya salgısının azalması sonucu ortaya çıkan bir indigesyon, kronik rumen asidozu, latent asidotik stres.
- Asidosis ingestorum ruminis chronica
kronik
- Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vekayiname.
- Müzmin.
- Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş.
- Süregen
- Uzun süredir devam eden; müzmin, süreğen. Bir hastalığın süresinin 4 haftadan daha fazla olması.
- Bir hastalığın uzun süre devam etmesi durumu, müzmin.
- Chronic.
- Chronical.
- Inveterate.
- Obstinate.
işsizlik
- İşsiz kalma, iş bulamama durumu
- Bir iş yeri için durgunluk dönemi
- Kişinin herhangi bir nedenle işini yitirmesi ve bir yenisini bulma çabası içine düşmesi durumu.
- Cari ücret düzeyinde emek sunumunun emek istemini aşması durumu.
- Vacancy.
- Unemployment.
- Chôme
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kronik işkembe asidozukronikkronik alveoler akciğer amfizemikronik apandisitkronik apsekronik ateşkronik atrofik endometritiskronik böbrek yetmezliğikronik bronşiolitkronik bronşiolit amfizem kompleksikronik bronşitkronkron hastalığıkronakronaksikronaksimetriişsizlikişsizlik güvencesiişsizlik maaşıişsizlik oranıişsizlik ödemeleriişsizlik ödeneğiişsizlik parasıişsizlik parası alıyor olmakişsizlik sigortasıişsizlik sigortası fonuişsizliğe karşı güvenceişsizliğin yoğun olduğu bölgeişsizişsiz güçsüzişsiz güçsüz dolaşmakişsiz kalmakişsiz kimse