korunaksız ne demek?
- Korunağı olmayan
Ali'mi korunaksız bırakma dağ başında; duy beni adı güzel, kendi güzel Tanrı'm!
T. Oflazoğlu
korunak
- Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer.
- Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer.
- Koruyan, esirgeyen, saklayan yer veya kimse
- Çeşitli şeylerin korunup saklandığı kapalı yer.
- Filmin yanıcı, çabuk bozulma özelliği göz önüne alınarak, çeşitli güvenlik önlemleri uygulanan, film saklamaya yarayan özel yapı.
Storage vault, library vault, film vault, vault.
Dock, store.
Blockhaus, Filmblockhaus, Filmtresor, Sagerhaus, Depot, Gewölbe
Dépôt, blockhaus pour film, casemate
Magasin
korunaklama
- Filmlerin kısa ya da uzun sürede korunması, saklanması amacıyla, gerekli koşullara uygun yerlerde, özellikle korunaklarda bulundurulması, sınıflandırılması.
Storage, film storage.
Magazinierung, Filmmagazinierung, Filmlagerung
Emmagasinage, stockage