korkmaz ne demek?
- Hiçbir şeyden korkmayan, yılmayan, cesur.
- korku bilmeyen
korkma
- Korkmak işi.
- Fear.
korkmak
- Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak
- Kaygı duymak, endişe etmek
- Çekinmek, sakınmak, saygı duymak
- Yapamamak, cesaret edememek.
- Get cold feet.
- Show the white feather.
- Have cold feet.
- Be afraid.
- Be afraid of.
- Be frightened.