kopmak ne demek?
- Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak.
- Yerinden ayrılmak.
- Gövdeden ayrılmak.
- Birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak
İçerde feryatlar koptu.
S. F. Abasıyanık - Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak.
- Uzaklaşmak, kurtulmak.
- Çok ağrımak.
- Koşmak, hızla gitmek.
- Break off.
- Break.
- Detach.
- Come off.
- Tear.
- Part.
- Rupture.
- Separate.
- Sever.
- Snap.
- Split.
- Sunder.
- To come off.
- To break off.
- To snap.
- To break out.
- To ache badly.
- To break in two.
- To break.
- To ache violently.
- Break away.
- Dissaffiliate.
- Draw apart.
- Fall asunder.
- Scoop.
- Snap at sb.
- Split off.
- Fly off.
- Blow up.
kopma
- Kopmak işi.
- Filmin herhangi bir nedenden dolayı ikiye bölünmesi.
- İlaç molekülünden bir grubun koparılması veya ilacın kendini oluşturan daha küçük iki gruba ayrılması biçiminde oluşan biyotranformasyon.
- Break away.
- Severance.
- Breaking the film), breaking (of the film).
- Breaking off.
- Breaking away.
- Rupture.
- Snap.
kopma açısı
- Angle of rupture.