konum ne demek?
- Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon.
İnsanın tabii konumunu en uygun biçim içinde devam ettirme tavrı medeni bir yaşayış tuzağına düşmeden de gösterilebilir.
İsmet Özel - Yeryüzünde bir noktanın, enlem ve boylamların yardımıyla bulunan yeri, konuş.
- Durum, yer, vaziyet, pozisyon.
- Bir şehrin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan ve şehrin gelişmesini etkileyen coğrafi şartlarının bütünü.
- Bir nesnenin seçilen bir başvuru noktasına, eksenine ya da eksenlerine göre yeri.
- Bk. yerleştirme
- Bk. bölge
- Position.
- Location.
- Site.
- Situation.
- Status.
- Attitude.
- Configuration.
- Standing.
- State.
- Station.
- Condition.
- Place.
- Lacation.
- Locations.
- Stellung
- Position
yerleştirme
- Yurtlandırma, iskân.
- Yerleştirmek işi.
- Oyuncuların sahne üzerinde nerede duracaklarını ve ne yöne gideceklerini, nasıl hareket edeceklerini saptama işlemi.
- Işık kaynaklarının, ışık düzenlemesine hazırlık olarak belli yerlere konulması.
- Alıcının, saptanacak konuya göre en uygun uzaklık, açı, görüş noktasına konulması; bu nokta saptanıncaya değin yapılan çalışma
- Bk. konuşlandırma
- Camera set-up (placing, positioning, alingment), set-up.
- Lighting set-up (setting).
- Emplacement.
- Installation.
konum atlatmayan tus
- Dead key
konum atlatmayan tuş
- Dead key.