kompensasyon ne demek?
- Dengeleme
- Denkleştirme
- Bkz. kompansasyon
- Compensation.
dengeleme
- Dengelemek işi.
- Kündeyi doldurduktan ve ayaklarını yerden kestikten sonra karşı güreşçiyi tam aşırılacak duruma getirme.
- Spermayı dondurma ve çözdürme sırasında spermatozoonları korumak için sulandırılmış spermaya gliserol eklendikten sonra belli bir süre bekletilerek hücre zarının her iki tarafında gliserolün dengeye ulaşmasının sağlanması, iki şey arasında denge sağlama, ekulibrasyon.
- Trimming.
- Equilibration.
- Balancing.
- Compensation.
- Stabilization.
kompansasyon
- Psikopatolojide aşağılık veya suçluluk duygusunun etkisi altında aşırı reaksiyonlara başvurma
- Ödünleme
- Compensation
kompensasyon noktası
- Belli bir sıcaklıkta ışık şiddeti ile tayin edilen solunum ile fotosentez arasındaki denge noktası.
- Göllerde ve derin denizlerde yeşil bitkilerin ve alglerin fotosentezle kazandıklarından daha fazlasını solunumda kaybettikleri sınır.
- Compensation point.
- Kompensation Punkt
- Point de compensation
kompensatuar hidrosefalusu
- Denge hidrosefalusu.
- Compensatory hydrocephalus.