kompansatuvar ne demek?
- Telafi edici, dengeleyici
- Ödünleyici
telafi
- Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile yok etme, karşılama, yerine koyma.
- Eksik olan bir şeyin yerini doldurmak. Tamamlamak.
- Recompense.
- Compensation.
- Making up for making good (a loss.
- Recoup.
- Recoupment.
- Restitution.
kompansatuar pause
- Compensatory pause
kompansatör
- Bkz. kompensatör dinlenme dönemi
- Normal kardiyak kasılmanın bir ekstrasistolünü onu izleyenden ayıran zaman
- Bk. denkleştirgen
- Compensator.