kolon göstergesi ne demek?
- Column indicator.
column
- Bkz. kolon
- Sütun, basamak, direk
- Bir yazarın gazete veya dergide muntazaman ve aynı başlık altında çıkan yazısı, fıkra
kolon
- Sütun
- Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru.
- Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü.
- Kosta Rika ve EI Salvador ulusal paralarının adı.
- Ortaçağda senyörlere ait toprağı işleyen ve elde ettiği ürünü onunla paylaşan köle sınıfı ile özgür sayılan kişilerin oluşturduğu sınıf arasında yeralan çiftçi sınıfı.
- Bk. dikeç
- Bk. diksira
- Kalın bağırsak
- Omurgalılarda kalın bağırsağın rektumdan önce gelen, dışkıdan fazla suyu emen bölgesi.
- Böceklerde bağırsağın ikinci bölgesi.
kolon agangliyonozisi
- Myenterik pleksus'ta gangliyon hücrelerinin bulunmaması sonucu, kolonun açık olmasına karşın boşluğunun daralması ve önde kalan kolon bölümünün aşırı genişlemesiyle belirgin özellikle taylarda görülen, doğumdan itibaren şiddetli sancıyla ve yaklaşık 48 saat sonra ölümlerle belirgin bir yapılış bozukluğu, agangliyonik megakolon, doğuştan megakolon, doğuştan kolon agangliyonozisi, megakolon.
- Colonic aganglionosis.
gösterge
- Bkz. endeks
- Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret.
- Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste.
- Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke.
- Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç, müşir (II), indikatör
- Bk. iktisadigöstergeler
- Işaret parmağı
- Analizlerde karşılaştırma maddesi ile elde edilen rakamsal oran
- Bir niceliği ölçen bir aygıtın, bu niceliğin belli bir birime göre değerini gösteren parçası.
- Indicator.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kolonkolon agangliyonozisikolon assendenskolon ayırıcıkolon ayırma gücükolon basligikolon dessendenskolon etkinliğikolon hizalamakolon ikilikolokolobamakolobomkolodistonikolodyumgöstergesi olmakgöstergeselgöstergegösterge açıkgösterge bilimigösterge çizelgesigösterge devresigöstergöster bana ölçerigösterdigöstereçgöstereç çözümlemesi