kolcu ne demek?
- Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız
Eski omuzdaşları gibi ne kahve ne kuşçu dükkânı açmaya ne kolcu yazılmaya ne de gazete müvezziliğine tenezzül etti.
Ö. Seyfettin - Hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse.
- Dışsatım veya transit işlemlerinde eşyanın araca yüklenmesi ve araçtan boşaltılmasında gözetimci olarak görev yapan kişi.
- Eski dil Hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse.
- Watchman, guard.
- Watchman.
- Guard.
kolcuk
- Gitarlardaki manyetik anahtarı gibi bazı elektronik devrelerdeki anahtarları yöneten küçük kol.
- Bir özdekten, eksenden bir noktaya olan uzaklıkla, o noktadaki kıvıl yük, kütle gibi bir niceliğin çarpımından elde edilen nicelik türü (ucay kolcuğu, mıknatıs kolcuğu, eylemsizlik kolcuğu gibi).
- Moment.
- Toggle.
- Moment
- Moment
kolculuk
- Kolcu olma durumu veya kolcunun işi.
- Being a watchman or guard.