kokuşmak ne demek?
- Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek.
- Kişi, toplum vb. bozularak özelliğini yitirmek, tefessüh etmek.
- Koklaşmak
Öpüşürken, kokuşurken çıkageldi kocası...
M. Ş. Esendal - Go bad.
- Putrefy.
- Taint.
- To smell rotten or putrid.
- Stink.
kokuşma
- Kokuşmak işi.
- Dokuların ölümden sonra kokuşma bakterilerinin etkisiyle parçalanması ve erimesi, çürüme, pütrefaksiyon. Ölüm sonrası oluşan en son değişimdir ve ölümden sonra oldukça uzun bir zamanın geçtiğini gösterir.
- Çürüme.
- Putrefaction.
- Taint.
kokuşma kokusu
- Kokuşma sonucu proteinlerin yıkımından ileri gelen ptomaine, putreskin, tiramin ve özellikle de kadaverin gibi kısmen zehirli ürünlere bağlı olarak biçimlenen rahatsızlık verici koku.
- Decomposition odour.