kilitlemek ne demek?
- Anahtarla kilidi kapamak
Annesi bu olaydan sonra iki gün kapıyı kilitlemiş, korku içinde yaşamıştı.
H. E. Adıvar - Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak.
- Karşılıklı çıkıntı ve girintileri olan şeyleri birbirine geçirmek, kenetlemek
- Sıkıca tutmak
Bolt.
Latch.
Lock.
To lock.
To lock sth / sb in a place.
To dovetail.
kilitleme
- Kilitlemek işi.
Lockon.
Locking.
kilitleme pimi
Locking pin.