kemik gibi ne demek?

Pek kuru, katı, sert; sağlam.
Bony.

kemik gövdesi

(Yun. dia: içinden; phyein: ileri götürmek) Kol ve bacak kemiklerinin iki ucu arasında kalan orta bölgesi. Diyafiz.
Diaphysis.
Diaphyse
Diaphyse

kemik gözesi

(karşılık: osteosit), (Yun. osteon = kemik, Yun. kytos = boşluk), Kemik dokusunun göze arası maddesi içine dağılmış ve osteoplast denen boşluklar içinde bulunan göze.
Bone celi.
Knochenzelle
Cellule osceuse
Osteon, kytos

gibi

...-e benzer
O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
İmişçesine, benzer biçimde
...-e yakışır biçimde.
Like.
Kind of.
Something like.
Fashion.
Such as.
Wise.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kemik gövdesi kemik gözesi kemik ağrısı kemik apsesi kemik atmak kemik atrofisi kemik bankası kemik kemik başı kemik bilimci kemik bilimi kemik boşluk kemi kemick process kemick süreci kemiğin dev hücreli tümörü kemiğin fibröz displazisi gibi gibi aç gibi aptal gibi benzer gibi beyaz gibi büyük gibi cesur gibi ciddi gibi çabuk gibi çirkin gib gib arm gibber gibberellic acid gibberellin