kebapçı ne demek?
- Kebap yapıp satan kimse.
- Kebap yenilen veya satılan yer.
Mektubu öğleyin dedem verdi, bizi yemeğe götürdü ünlü kebapçıya, pideli kebap ve kadayıf yedik.
Cahit Uçuk - Cook and seller of shish kebap.
kebapçılık
- Kebapçı olma durumu.
kebap
- Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmiş et
- Kızartma, çevirme veya kavurma yoluyla hazırlanan her türlü yiyecek.
- Kavrulmuş, kızarmış.
- Yanmış, yanık.
- Kabob.
- Roasted meat.
- Shish kebap.
- Meat broiled or roasted in small pieces.
- Roasted.
- Broiled.