keşif ne demek?
- Ortaya çıkarma, meydana çıkarma, açma
Meselenin künhü bir türlü keşif ve halledilemiyor.
R. H. Karay - Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılması.
- Gizli olan bir şey hakkında geniş bilgi edinme.
- Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin.
- Bir olay veya durumun oluş sebeplerini anlayabilmek için yerinde inceleme yapma
- Bk. açınlayım
- Bk. yerinde görüm
- açma, meydana çıkarma
- Discovery.
- Exploration.
- Finding.
- Reconnaissance.
- Estimation.
- Detection.
- Find.
- Scout.
- Explorotion.
- Investigation.
- Recce.
- Estimate.
- Survey.
- Finding out.
- Reconnoitering.
- Assessment.
açınlayım
- Varlığı bilinmeyen olgusal bir durumu ya da olgular arasındaki bir ilişkiyi açığa çıkararak bilgi konusuna dönüştürme.
- Exploration.
keşif arabası
- Reconnaissance car.
keşif aracı
- Reconnaissance vehicle