kazıklı köprü ne demek?
- Pile bridge.
pile
- Yığmak, kümelemek
- (fizik) atom reaktörü.
- Emoroitler
- İpek kozası. İpek.
- Yığın, küme
- Istif etmek, stok yapmak, tepeleme doldurmak, stoklamak.
- Temel veya iskele yapımında kullanılan büyük kazık
- Kazık çakmak, kazık döşemek
- Kazıklara dayamak
- Tüy
kazıklı balık ağı
- Stake net.
kazıklı çit
- Palisade.
köprü
- Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.
- Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri.
- Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum.
- Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el-taban, baş-taban ya da el-diz, baş-diz dayanak yüzeyleri arasında yay biçimi dayalı bulunduğu durum.
- Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça.
- Hat boyunca devam eden iki papilin daralarak birbirine bir noktada temas etmesi ve tekrar ayrılması ile oluşan parmak izi karakteristiği.
- Verici bir yayaçla ortak bir besleme kablosu ve dalgalıktan yararlanan resim ve ses vericilerinin çıkışlarının bağlandığı aygıt
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kazıklı balık ağıkazıklı çitkazıklı hummakazıklıkazıklıhummakazıklakazıklamakazıklamakkazıklamamakkazıklanmakazıkkazık atmakkazık çakarak sabitlemekkazık çakmakazık çakmakköprüköprü altı çocuğuköprü ayağıköprü bloğuköprü çivisiköprü destek kazıklarıköprü devresiköprü doğrultucuköprü düzenleköprü geçiş ücretiköpköpçükköpeğe aitköpeğe atsan yemezköpeğe gem vurma, kendini at sanır