kaynatmak ne demek?
- Kaynamasını sağlamak
Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem.
S. F. Abasıyanık - Kaynak yaptırmak.
- Unutturmak
- Belli etmeden almak.
- Konuşmak, sohbet etmek.
Poach.
Boil.
To boil.
To weld.
To chat.
To gossip.
To waste a lesson.
To gab about.
To nick.
To steal.
Seethe.
kaynatma
- Kaynatmak işi.
Brew up.
kaynatma deneyi
- Etlerde kokuşmanın tespiti için yapılan pratik test.
Boiling test.