kaydetmek ne demek?
- Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek.
- Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek.
- Hatırlamak için yazmak, not etmek
Önüne bir şeyler kaydederken görür gibiyim.
S. F. Abasıyanık - Belirtmek, söylemek.
- Sesi veya resmi manyetik bant üzerine geçirmek.
- Olumlu sonuç almak.
- Sıcaklık, basınç gibi bir niceliğin değişkenliğini tespit etmek.
- Elektronik veya sayısal araçlarda bilgiyi korumaya almak.
- Yazgılamak.
- Yazmak.
Transcribe.
Chronicle.
Register.
Record.
Enroll.
Enrol.
Enlist.
Write down.
Enter.
Book.
Calendar.
Check in.
Inscribe.
List.
Set down.
Tape.
Have smth.
Taped.
Tape-record.
Note.
To enrol to record.
To score.
To inscribe.
Book down.
To put on file.
Get down.
Matriculate.
To make a nfr.
Note down.
Put down.
Read.
Save.
kaydetme
- Kaydetmek işi.
- Optes'Te, işlemi biten izlerin saklanmak üzere ait olduğu veri tabanına alınması.
Booking.
Registration.
Entering.
Recording.
Registering.
Enrolling.
Scoring.
kaydetme sınırı
Commit limit