kayırmak ne demek?
- Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek
Bizi kayıran, arayan yok.
H. R. Gürpınar - Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak, birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek
- Protect.
- Back.
- Show favour.
- Favor.
- Favour.
- Enlist.
- To support.
- To back.
- To help.
- To sponsor.
- To protect himmet etmek.
- To favour.
- To favor.
- To show favour.
- To treat preferentially iltimas etmek.
- To protect.
- To care for.
- To give sb preferential treatment.
kayırma
- Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas.
- Special treatment.
- Protection.
- Backing.
- Favor.
- Favour.
- Pull.
- Shadow.
kayırmacılık
- Belli bir birey, küme, düşünce ya da uygulamayı, bir başkasıyla karşılaştırıp aralarında bir seçim yapmak gerektiğinde nesnellikten uzaklaşıp yan tutma.
- Favoritism.
- Favoritisme