kayış ne demek?
- Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu.
Ö. Seyfettin - Ustura bilenen cilalı kösele.
- Kayma işi veya biçimi.
Sliding.
Slipping.
Slip.
Slide.
Belt.
Strap.
Band.
Thong.
Strop.
Leather strap.
Watch band.
Razor strap.
Skiing.
Glissade.
kayış avara kolu
Belt shifter
kayış balığı
- Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz'in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık (Regalecus glesne).
- Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, kâğıt balığıgiller (Trachypteridae) familyasından, 5-6 m kadar uzunlukta, Avrupa denizlerinde ve Akdeniz'in derin bölgelerinde yaşayan bir tür.
- Kayış balığıgiller (Regalecidae) familyasından, boyu 10 m kadar olabilen, Avrupa denizlerinde ve Akdeniz'in derin bölgelerinde yaşayan bir tür.
Oarfish.
Regalecus glesne