kavurmak ne demek?
- Bir şeyi bir kabın içinde su katmadan kızartarak pişirmek
Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız.
S. Birsel - Rüzgâr, soğuk, sıcak vb. kurutmak, yakmak.
- Çok üzmek, yakmak, mahvetmek
Roast.
Parch.
Scorch.
Bake.
Parboil.
Sear.
Torrefy.
To roast.
To fry.
To scorch.
To blast.
To parch.
To blight.
To sear.
Broil.
Burn.
Char.
kavurma
- Kavurmak işi.
- Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et
- Kavrulmuş olan.
- Karbonat, sülfür vb. cevherleri özel fırınlarda, yüksek sıcaklıktaki hava ile tepkimeye sokarak oksitlerine dönüştürme.
- Kavrulmuş madde.
Roasting.
Fried meat.
Roasted.
Fried.
Roasted wheat.
kavurma fırını
Roasting furnace.