kavrayış ne demek?
- Kavrama, anlama, algılama yetisi.
- Motorlu araçlarda lastiğin tam olarak yolu kavraması.
- Bir algının doğrudan doğruya kavranması.
- Bir algı içeriğinin doğrudan doğruya kavranması.
- (Kant'ta) Algı türlerinin bir tasarım olarak birleşmesi, salt görüde bir araya konması.
- Kavrama, anlama yetisi.
- Görüş, anlayış.
- Apprehension.
- Conception.
- Grasp.
- Insight.
- Perception.
- Reach.
- Comprehension.
- Savvy.
- Understanding.
- Appréhension
- Apprehensio
kavrayışlı
- Kolayca anlama, algılama yetisi olan.
- Quick to comprehend.
- Quick-witted.
- Penetrative.
- Perceptive.
- Percipient.
- Receptive.
kavrayışlılık
- Kavrayışlı olma durumu.